İstanbul – Kazbegi ( I)

Created with Sketch.

İstanbul – Kazbegi ( I)

Aslında yola Yunanistan üzerinden başlayacaktım ve ilerledikçe nereye gideceğime orada karar verecektim. Çok girişli schengen talebimi, İstanbul Yunan Başkonsolosu onaylamadı. Onun yerine “tatilini bu seferlik Yunanistan’da yap” diye teklif etti. Ne, tatil mi? :) Tatile çıkmadığımı ve Yunanistan’dan fazlasını görmek istediğimi söyledim. Ülkesini beğenmediğimi düşünüp, teklif ettiği vizeyi de vermedi. Yolculuk için kendimi o kadar hazırlamıştım ki yerimde duramadım. Gürcistan’dan çıkarım diyerek iki gün sonra atladım motoruma…


honda cbf 1000
Yolculuk başladı, Gürcistan’a doğru gidiyorum. Sonrasında nereye gideceğimi Gürcistan’da karar veririm.

honda cbf 1000 gösterge
19.665 KM – İstanbul

bolu dağı yolu, cbf 1000
Bolu Dağı tüneli çok pratik olsa da her zaman ilk tercihim eski yol.

shark s900, bolu dağı
Aslında Yedigöller’e kuracaktım çadırı, ama Bolu’dan yol ayrımına geldiğimde hava kararmaya yakındı. Tabelada 42 km yazsa da yola devam ettim. Yolun çeyreğini gidebildikten sonra hava tamamen karardı, yol durumu da iyice kötüleşti. Motoru yatırmadan ulaşabilirdim ama orada nasıl bir ortamla karşılaşacağımı bilmediğim için geri döndüm. Şehir merkezinde saat 00.30 gibi böyle bir yer buldum ve sabahlamak için kuruldum hemen. Sanırım Moğolistan bu motorla yalan olur gibi, önden güzel deneyim oluyor böyle yollar.

bolu merkez, çocuk parkı
Bolu’da bir çocuk parkı.

honda cbf 1000, bolu
Yol arkadaşım, Honda CBF1000FA. Üç çantanın 125 litre hacmi var toplamda. Arka sele kısmına da çadır, uyku tulumu ve matımı koyuyorum. Sakin kullanımda (90-100 km/s) 4.5lt/100km tüketimi var. Buradan daha detaylı bakabilirsiniz.

gerede koca gölü
Bolu / Gerede / Koca Gölü

bolu samsun yolu
D100 / Bolu-Samsun yolu

kardemir karabük
Kirli havasıyla karşılıyor Karabük…

safranbolu
Sıcaktan yamulmuş bir şekildeyim.

safranbolu eski carsi
Safranbolu eski çarşı

safranbolu eski carsi
Şu tekerleklere bayılıyorum.

safranbolu eski carsi
Pek müşteri yok sanırım, amca uyumuş. :)

zafranbolu
2. gün, evden 470 km sonra.

Zafranbolu kuşa dönmüş, geçen geldiğimde böyle değildi.

Birkaç gün Kastamonu/Araç Alınören Köyü’nde kalacağım. Üç katlı ahşap bir evde ve sevimli fare dostlarımla. Gündüz olunca buralardan fotoğraflar paylaşırım, hoşçakalın.

kastamonu köy evi
Kastamonu’da tek başıma kaldığım evin fotoğrafını paylaşmayı unutmuşum. Böyle sakin, ıssız bir köy. Sabaha karşı kuş sesleri harikaydı.

ahır
Pratik çözümler

papatyalar
Yanıma alsam mı acaba, kurutup çay yaparım.

mangal
Biraz küllü oldu, iki taş koymaya üşendim.

direkte kuş yuvası
Yuvalarını kurmuş aşk mı yapıyorlar yoksa?..

tosya pirinç tarlası
Tosya pirinç tarlaları

pirinç tarlası

sinop yolu
Karadeniz’e hoş geldin mesajı. Sinop’a geçerken…

sinop tarihi cezaevi
Bugün Kastamonu’dan Sinop’a geçtim. Sinop’ta gezilecek çok yer varmış farkettim de. Gider gitmez tarihi cezaevini dolaştım. Ruhu karartan bir yapı. Akşam olmadan önce kamp yapacağım yeri ararken Türkiye’nin en kuzey noktasına doğru ilerliyordum. Karşıdan gelen motorcuyla selamlaştık, sonra durup muhabbete başladık derken ilk iftarımı evlerinde yaptım. Doğan’a ve sevimli ailesine çok teşekkür ederim.

austin bus
Aslında güzel bir karavan olabilirmiş.

sinop tarihi cezaevi mescit
Cezaevindeki mescit.

sinop tarihi cezaevi

sinop kalesi
Sinop kalesinden şehir.

sinop karakum
Dün geceyi burada geçirdim yine bol köpekliydi etraf, sabaha kadar çete savaşları yaptılar durdular. Çadırımı geçen seferki gibi delmedikleri için aramızda bi gerginlik olmadı.
Bu geceyi de Ordu’da geçiriyorum. Yarın da Trabzon’a geçerim, yavaştan sınıra yanaşıyorum.

ünye ordu
Ünye / Ordu

maçka yolu
Maçka / Trabzon

sümela kamp
Sonunda kamp yapacak güzel bir yer buldum. Arkamda sakince akan bir dere, önümde sislerin içinde Sümela Manastırı. Ben bayıldım buraya! Evden çıkalı 1200 km olmuş bu arada.

sümela manastırı
Bahsettiğim Sümela manzaram. Bugün gelir gelmez çıktım, yarın tekrar gideceğim. Manzarası şahane, mimari ise büyüleyici. İlk hristiyan kavimleri, Roma’lı askerlerden kaçıp dimdik bir yamaca tek bir açıdan görülebilecek şekilde inşa etmiş bu tapınağı.

altındere milli parkı
Sümela Manastırı’na çıkan yol, özellikle son 3 km’si çok eğlenceli. 1200 km boyunca CBF1000’i kamyon gibi kullanınca bu yolda artık dayanamadım. Düşük hızlarda yatılabilen virajları seviyorum.

sümela manastırı

sümela freskleri
Tabii ki çok sevgili halkımız freskleri de mahvetmiş.

sümela manastırı
Bu arada farkettim de; Araplar Karadeniz’i seviyorlar baya, ama Karadeniz halkı onları pek sevmiyor sanırım. Bence etrafı kirletmesinler yeter.

büyük ağaç kökü
Sümela yürüyüş yolundaki ağacın kökleri.

honda cbf 1000
Geceyi Couchsurfing’den Cansu’da geçirip biraz medeniyete dönüyorum, birkaç gündür kamp ve adapte olmaya çalışmalar yormuştu. Elektronik eşyalarımın şarjları da fulllendi, yola devam. Teşekkürler Cansu!

fırtına deresi
Ayder Yaylası’na giden yollar da şahaneymiş. Beton yapılar görüntüyü biraz bozsa da diğer güzellikler telafi ediyor.

fırtına deresi
Fırtına deresi

fırtına deresi

güvercin
Motorda tek başına olabilirsiniz ama size eşlik eden biri mutlaka vardır.

ayder yaylası
Yöre halkı bu yaylayı pek sevmiyormuş. Daha sakin ve beton yapılarla doğallığı bozulmamış civardaki diğer yaylaları daha çok seviyorlar. Ben de aynen öyle düşünüyorum. Ayder’den yukarı doğru devam ettim, ama epey bozuldu yollar. Sonra yağmur yağarsa nasıl inerim diye düşünürken tekrar aşağıya indim. Hava çok değişken, 15 dakika önce terliyordum şimdi de üşüyorum. Birde yağmur yağsa güzel olurdu valla.

cbf 1000 touring
CBF kızıyor mudur bana, ama onu yalnız bırakmak istemediğim için sokuyorum buralara. :)

ayder yaylası kamp
Sanırım zamanında buralarda da çadır kurulabiliyormuş, tabii bizimkilerin kamp anlayışı biraz farklı. Sağda solda ateş yakmışlar, güzelim yeşillikler yer yer küller içinde.

avusor yolu
Ayder’den Avusor’a doğru giderken köyler…

karadeniz kadınları
Çileli Karadeniz kadınları.

avusor yolu
Avusor’a varamadan geri döndüm, yollar zorlayıcıydı.

ayder yaylası
Karadeniz’e doyum olmaz, ama ilk defa ülkeden çıkmanın heyecanı da bir başka. Bugün sınırdan geçip Batumi-Kobuleti arasında bir yerlerde kalmayı planlıyorum. Yolculuğun bu kısmına kadar evden yaklaşık 1500 km uzaklaşmışım.

kobuleti

Gürcistan’a geçtim bugün. Şu an Kobuleti’deyim. Eczane benzeri bir yerden içeri giriyorsun ve arkası pansiyon gibi bir yer. Buradakiler çok ilgililer, yardımcı olmak için çabalıyorlar. Gürcü kahvesi ikram ettiler az önce de, biraz acıydı ama fena değildi. Kaldığım yer internete wifi diyor, meğer ethernetmiş. Komsularinin internetinden az bisi yakaladim, öyle baglaniyorum. Batum’u da oylesine bi dolastim, yarın tekrardan giderim muhtemelen. İnternet buldukça paylasima devam…

gürcistan larisi
Gürcü paraları – Lari (GEL)

IMG_4913 kopya.jpg

Benzin fiyatları ülkemize göre epey uygun. Litresi 2.24 lari yani neredeyse bizdekinin yarısı. En son Rize tarafında 5.17’den almıştım, yazıktır. Bu benzinlik de gördüğüm en modern olanı. En yaygın benzinlikler de Gulf ve Lukoil’di sanırım.

gürcistanda arabalar

Gurcistan gördüğüm kadarıyla çok ilginç. Bazen Bentley bazen Lada. %80 apaçi gibi kullanıyor burada. Seni gördüğü halde sollamaya çıkıyorlar. Hadi motordur geceriz diye düşünüyorlar diyelim, ama bunlar kamyon görse de aynısını yapıyor. Herkeste bir acelecilik, bir telaş… Yollar da güzel değil, ne bileyim anlamadım ben. Bu renkli balkonlu binalar da yaygın. (Batum)

batumda evler

Batum’da ciddi bir yapılaşma var, yalnız bu şehirde ciddi bir iticilik de var. Sevemedim…

batum modern yapılar

batum tünelleri
Batum’da tüneller.

IMG_4920 kopya.jpg

Batum-Kobuleti arası yollar böyle, çok hoş. Ama önde bir tır varsa 30’u geçemiyorsunuz.

IMG_4924 kopya.jpg

Bugün çadırda takılıyorum. Bisikletiyle İngiltere’den yola çıkan gezginin yanına kuruldum. Yarın hava durumuna göre ilerlemeye devam ederim.

IMG_4905 kopya.jpg
Kobuleti sahili

IMG_4927 kopya.jpg

Gürcistan’da motosiklet kullanırken dikkat etmeniz gerekenler!

1. Trafik canavarları
2. Aniden karşınıza çıkan çukurlar
3. İnekler

İnekler o kadar rahatlar ki üstüne tır gelse umursamıyorlar. Özzellikle kırsal alanlarda yol boyunca hiç eksik olmuyorlar. Bu kadar tehlikeli araç kullananların içinde başlarına bişey gelmiyordur umarım.

IMG_4932 kopya.jpg

Gürcistan Anaklia’dayım bugün. Sanırım şimdiye kadar bi burayı sevdim Gürcistan’da. Yarın da durabilirim. Koordinatları kaydediyorum, eve gidince haritama işaretleyeceğim çadır kurduğum alanları. Buralara gelmek isterseniz direkt konarsınız oraya bakıp. :) Az önce de sırt çantalı üç arkadaş geldi, Çek Cumhuriyeti’den çıkmışlar yola. Motoru ve çadırı görünce onlar da yerleşti, dört çadır olduk. Buradakiler pek alışkın değil sanırım. Kazantip festivali olduktan sonra iyice alışırlar diye düşünüyorum.

IMG_4938 kopya.jpg

Fotoğrafı çektiğim yerin arka tarafında büfe var, önünde de gençler oturuyor. Birisinin kucağında laptop var, muhtemelen internette geziniyor. Sordum hemen, nerden bağlanıyorsun diye. Karşıdaki otelin wifi şifresini biliyormuş oradan bağlanmış. Bana da söyler misin dedim, aldı telefonumu login olmak için. Sonra büfeyi işleten kız seslenip, şifre giren kızı uyardı. “O Türk, şifreyi söyleme” gibi anladım. Kötü kötü baktım hemen, ne alaka diye. Beş saniye geçmedi, şifreyi kendisi girdi. :)

IMG_4936 kopya.jpg

Anakli’da gün batarken.

IMG_4940 kopya.jpg

Anaklia Ganmukhuri köprüsü

IMG_4943 kopya.jpg

Köprünün ilerisinde Abhazya var. Buradan sadece Anaklia’nın diğer kısmına gidebiliyoruz o da yürüyerek. Abhazya’ya geçebilmek için Zugdidi’ye kadar geri gitmek gerekiyor. Yalnız Gürcistan ile olan ilişkilerinden dolayı ülkeden çıkış işlemi yapılmıyor diye biliyorum. Budan dolayı da olası Gürcistan’a geri dönüşler sıkıntılı olacaktır.

IMG_4949 kopya.jpg

Bu arada Abhazya’nın Türk pasaportu olanlara vize uygulaması var. İstanbul’da Abhazya temsilciliğinden bu vize kolayca alınabiliyormuş. Sanırım bir aylığı 20 USD’ydı. Son durum nasıldır, araştırmanızda fayda var. Hem vize hem de Gürcistan’dan geçiş durumu ile ilgili…

IMG_4944 kopya.jpg

Anaklia’da sabaha karşı fena yağdı. Bir süre tamamen suyun içinde kalan çadırıma artık böcekler tırmanıyordu. En ufak su sızıntısı yapmayan çadırımdan, onların hayata tutunma telaşını izliyordum. Tabii içeri girebilseler ben de epey telaşlanırdım. :)

IMG_4956 kopya.jpg

Çadırımı suyun daha hızlı çekildiği ufak bir yüksekliğe taşıdım. Akşam olduğunda Gürcü gençlerin dikkatini çekmiş olmalı, yanıma geldiler. Çadırın içini ve motorumu inceleyip fotoğraf çekildiler. Hatta biri motorla gezmek istedi, çok sıcak bakmasam da bir tur gezdirdim.

20140707_114218 kopya.jpg
Gürcistan Zugdidi – Buradan Tiflis’e doğru devam edeceğim.

IMG_4961 kopya.jpg
Gürcistan’da yollarda sık sık hemzemin geçitlerle karşılaşıyorum. Kamaz’lar buralardan geçe geçe asfalt baya içerilere göçmüş. Tabi biraz da böyle yola, böyle hemzemin geçit havası var. Haliyle yüksek bir kaldırıma çıkıyormuş gibi düşünün, ama kaygan. Bugün bir tanesinden geçerken zorlandım. Ön tekeri güçlükle çıkardıktan sonra arkayı çıkarması dumanlı oldu. Millet durmuş beni izliyor, azıcık ittiren olsa çıkacak motor işte. Herhalde tren gelince ne yapacak diye bekliyorlardı. :) Sonuç olarak ileri geri ileri geri hızlandırarak çıkardım motoru. Bu fotoğrafını çektiğim geçit ise en temiziydi.

IMG_4962 kopya.jpg
Yollarda 10 km’de bir radar tabelaları var, ama şimdiye kadar bir tane görebildim, o da selam verdi geçerken.

IMG_4964 kopya.jpg
Tünel işini seviyor Gürcü’ler. Batum çıkışındaki tünel de süslüydü, bu bir seviye daha üstü. Yalnız ortalarına doğru gelince nefes alması zorlaşıyor kamyonların egzozlarından. Emisyon memisyon takmıyorlar pek burada. Bu tünelden önce iki tünele daha girdim, zifiri karanlıktı hiç aydınlatması yokmuş, çukur yoktur diye dua ediyordum giderken.

IMG_4965 kopya.jpg
Tabelalar turistler için de düşünülmüş. Bu arada Tiflis’e son 140 km yollar güzelleşiyor, şeritler çoğalıyor.

10547882_873605232653932_4524938335652244509_o.jpg
“Tiflis Etnografya Açık Hava Müzesi”

Evet, Tiflis’e ulaştım. Kutaisi’de mola verdiğimde tanıştığım bir Türk, akşam Tiflis’te Türk kahvesinde olacağını. Orada buluşabileceğimizi ve o akşam için yer ayarlayabileceğini söylemişti. Telefonunu ve buluşacağımız yerin lokasyonunu alıp vedalaşmıştım.

IMG_4976 kopya.jpg
Açık hava müzesinden ahşap evler. Müzede 70’ten fazla ev bulunuyor.

IMG_4983 kopya.jpg
Kafkasların tek açık hava müzesi olarak biliniyor. 1966’da etnolog Giorgi Chitaia tarafından kurulmuş. Evler yerlerinden sökülerek buraya getirilmiş.

IMG_4985 kopya.jpg
Bu topraklarda eski yaşantı nasılmış diye merak ediyorsanız, yapılar ve objeler sizi o zamanlara götürüyor.

IMG_4996 kopya.jpg
Şıra küpleri ve serender. Toplanan tahıllar nemden ve aşırıcı hayvanlardan korumak için serenderlerde saklanıyor.

IMG_5014 kopya.jpg
Bu evin verandasını çok beğendim.

IMG_4988 kopya.jpg
Uzun yol yaptıktan sonra böyle bir yatakta yatmalıymış, iyi gelirmiş. :)

IMG_4989 kopya.jpg
Western havası var burada.

IMG_4993 kopya.jpg
Çoğu evde ortada bir ocak, üzerinde asılı bir kazan ve çevresinde tabureler yerleştirilmiş. Duvarlarda da mutfak gereçleri…

IMG_4974 kopya.jpg
Bu çitler de hoşuma gitti, ileride ev yapma fikrim olursa bu tarz bir duvar düşünebilirim.

IMG_5028 kopya.jpg

Akşam olduğunda buluşmak için belirlediğimiz o lokasyona gittim, konuştuğum kişiyi bulamadım. Telefonunu aradık ama ulaşamadık. :) Muhtemelen Kutaisi’de işini bitirememiştir. Saat geç olduğu için kalacak yer aramak biraz zor olacağından oradaki Türk’lerden yardım istedim. Sağ olsunlar öğrenci yurdu tarzı bir yer ayarladılar.

IMG_5024 kopya.jpg
Tiflis’te bazı ara sokaklar.

IMG_5044 kopya.jpg
Çok sevimli bu mahalle.

IMG_5090 kopya.jpg
Tiflis’te biraz daha dolandım bugün, doğayı özledim kesinlikle. Aslında buraya çok yakın olan Lisi gölünün oralar tam kamp yapmalıkmış, orayı da başka bir zamana saklayayım. Tiflis’te Couchsurfing’den Marko’ya misafirperverliğinden ötürü çok teşekkür ederim. Normalde iki arkadaş yaşıyorlar, ama evlerini gezginlere açmışlar. Matını seren yatıyor bir kenarda. Şu an Çek Cumhuriyeti’nden ve Slovakya’dan bisikletli iki arkadaş geldi, iki teker dayanışması yapıyoruz. Onlar da buradan Ermenistan’a geçip sonra Türkiye’ye pedallayacaklarmış. Eve döndükten sonra bisiklet işine biraz daha ağırlık vereceğim, ileride ben de düşünüyorum böyle bir yolculuğu. Yemeği de Almanya’dan gelen çift hazırladı, onlar da buraya İstanbul’dan gelmişler. Balık/Ekmek demeyi hatırlıyorlar. :) Polonya’dan da bir çift var, onlar mat olayından habersiz gelmişler, bakalım nasıl uyuyacaklar. Öğlen evden çıkarken de Azeri bir gezgin daha vardı o da gelir birazdan. Tam bunu yazarken Berlin’den bir genç daha geldi, bir sene İstanbul’da yaşamış. Burası yaklaşık 150 m2, eğlenceli olacak. :) Valla burası süper oldu! Tek gezmeyi bu yüzden seviyorum, hiçbir zaman yalnız değiliz. Yarın Kazbegi tarafına, doğaya karışmaya gidiyorum. Oradan da Vladikavkaz’a doğru sürüp Rusya’ya giriş yapacağım. Aslında buralara kadar gelmişken Ermenistan’a da uğrayasım var, sabah uyanınca tekrar değerlendireceğim.

IMG_5046 kopya.jpg
Kura nehri şehri ikiye bölüyor. Yollar çok karışık geliyor bana, bazen karşı tarafa geçmek için birkaç köprüyü kaçırıp çok ilerilerden dönüyorum.

IMG_5047 kopya.jpg
Barış Köprüsü — Peace Bridge, Tbilisi, Georgia

IMG_5048 kopya.jpg
Tiflis’te bir tepeye çıkıp baktığınızda en çok kiliseler dikkat çekiyor.

IMG_5050 kopya.jpg
Ne işe yaradığını çözemedim. Çok derin olmayan bir kuyu var.

IMG_5053 kopya.jpg
Gürcistan Başkanlık Sarayı ile müzikal tiyatro ve sergi kompleksi

IMG_5054 kopya.jpg
Kura nehrine yakın evlerin fiyatları yüksektir sanırım. :)

IMG_5058 kopya.jpg
Tiflis’in en sıcak yerleri kalenin aşağıları. Sülfür hamamından yukarıya doğru Müslüman mahallesi başlıyor. Azeriler çoğunlukta bu mahallede.

IMG_5067 kopya.jpg
Sameba Katedrali
Ortodoks katedralleri arasında büyüklük olarak dünyada üçüncü sırada.

IMG_5068 kopya.jpg
Nehir boyunca bolca köprü var, ama yine de dönmeniz gereken köprüyü kaçırmayın. :)

IMG_5069 kopya.jpg
Nehrin hemen kenarındaki Metekhi kilisesi.

IMG_5070 kopya.jpg
Şehrin Kurucusu Kral Vakhtang Gorgasali’nin Heykeli

IMG_5071 kopya.jpg
Müzikal tiyatro ve sergi kompleksi

IMG_5072 kopya.jpg
Barış köprüsü İtalyan mimar Michel De Lucchi ile Fransız aydınlatma uzmanı Philippe Martinaud tarafından tasarlanmış. Demir ve camdan oluşan bu köprü yeni ve eski Tiflis’i birbirine bağlıyor.

Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/mimari-eserler/326401-mimari-yapilar-baris-koprusu.html#ixzz3hz9RxOLa
IMG_5084 kopya.jpg
Buralarda taksiler böyle genelde. Özellikle bir renkleri yok. Araçları ise Avrupa ve Asya’dan ikinci el olarak getirttikleri için çok ucuza geliyormuşlar. Nerde ne bulurlarsa toplamışlar gibi, sağda ve solda direksiyon görmeniz mümkün. Taksiciler yakından takip ederek ve sık sık taciz ederek taksiciler geleneğini bozmuyorlar. Hatta ışıklarda arkanızda taksi varsa, yeşil ışık yandığında anında kornayı çalmaları da gecikmiyor.

IMG_5086 kopya.jpg
İki gecedir Tiflis’teyim, sevdim buraları. Trafik geçtiğim şehirlere nazarane daha güzel akıyor. Yine tehlikeliler ama diğerleri kadar korkutmuyorlar, belki de alıştım. Bunda yolların da etkisi büyük. Özellikle Tiflis’e 100 km kala yollar harikaydı. Bu akşam meşhur haçapurilerinden yedim. Biraz ağır geldi ama güzelmiş, tavsiye ederim. Şehirde gezilip görülecek yerler birbirine yakın sayılır, motorsuz da gezilirmiş. Belki bir gece daha kalıp Rusya’ya devam ederim buradan. Çadırı ve doğayı özlüyorum yavaştan.

20140709_183727.jpg
Pazar gezmeyi çok seviyorum. Burası da Tiflis’in pazarı, fiyatlar güzel. Mesela muz bize göre 2 kat daha ucuz.

IMG_5122 kopya.jpg
Sonunda Gürcistan’da ait olduğum yerleri buldum. :) Pasanauri-Stepantsminda arası yollar enfes, virajlar fena. Çok nadir bozuk yerler vardı. Bazen doğanın büyüsüne kapılıp viraja girdiğimi son anda farkediyorum. Özlemişim… Kazbegi’de çadır kurup konaklayacağım bu gecelik. Yarın muhtemelen Rusya’ya geçerim.

IMG_5140 kopya.jpg
Rus-Gürcü dostluk anıtı.

IMG_5138 kopya.jpg
Georgian Military Highway, Güney Kafkasya ile Kuzey Kafkasya Rusya’yı bağlayan tarihi askeri yoldur. Vladikavkaz’dan Tbilisi’ye uzanan bu yol yaklaşık 208 km uzunluğunda, harika bir yol.

IMG_5129 kopya.jpg
Birazcık Transfăgărășan tadında. :)

IMG_5134 kopya.jpg
Tepeler karlı, hava epey soğuk buralarda. Kışlık ekipmanları test etmek için güzel fırsat. Şu an Kazbegi’deyim çadırımı kurdum yerleştim. Belarus’tan sırtçantalı komşum var. Sabah olunca fotoğraf çekerim yine. Kazbegi mükemmel bir yer, Gürcistan’a geçenler ihmal etmesinler buraya da ugrasınlar.

IMG_5150 kopya.jpg
Kazbegi’de öğlen saatlerinde uyandıktan sonra Rusya sınır kapısına doğru gidiyorum. Umarım bu saatler yoğun değildir. Galiba sabaha karşı sincaplar gezindi çadırın etrafında. Üstüne tırmanmaya çalışıp düşüyordu, uyandırdı sürekli. :)

IMG_5149 kopya.jpg
Dertleri bitmiyor bu yolun sanırım, sürekli bir çalışmalar varmış yıllardır. CBF’im için pek sorun olmuyor gerçi, sakin sakin gidiyoruz.

IMG_5143 kopya.jpg
Gürcistan geride kaldı, hakkında söylenenlerin çoğu asılsızmış bana sorarsanız. Açıkcası Türkiye’den daha güvenli bile diyebilirim -trafik dışında. İnsanların aklında hep eski Gürcistan kalmış; yolculuğa başladığımdan beridir, yolda karşılaştığım insanlar bile Gürcistan’ın tehlikeli olduğunu söylüyordu. Gelin ve görün yokmuş öyle birşey. Batısını pek beğenmedim, ama özellikle kuzeydoğusu harika, yol hiç bitmesin istedim Kazbegi yolunda. Rusya’ya geçer geçmez tüm o güzelim dağlar kayboluyor haberiniz olsun, keşke bir gün daha kamp yapsaymışım diyorum. :) Bakalım Rusya nasılmış…

rota1.JPG

Kazbegi-Kırım (Bölüm II) (2500 KM)

 

5 cevap

  1. Ozgur dedi ki:

    Gezinizi büyük begeniyle okudum alp benimde aklimda aynı rota var
    Önümüzdeki yaz kısmetse bende sizin gibi ayni rotadan yola çıkacagim
    Verdiginiz bilgiler için çok teşekkür ederim

    • Alp dedi ki:

      Teşekkür ederim Özgür. Batum’a kadar olan kısım, Türk motorcuları tarafından oldukça popüler. Gürcistan’ın en güzel yerleri ise kuzeydoğusunda bulunuyor. Mutlaka gidilmeli, Batum’dan geri dönülmemeli… :)

  2. ozgur dedi ki:

    kesinlikle haklısın alp daima daha ileriye…

  3. ünal dedi ki:

    Okuya okuya doyamadım valla :)
    CBF de sana çok yakışıyor.

Alp için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir