Qute ile Türkiye Turu (10.000 KM)
Farklı işlerle meşgul iki motorcuya sorup olumsuz yanıt aldıktan sonra bir de karanlıkta boya yapmaya çalışan abide şansımı deniyorum. Tam da yarım litre benzini varmış, oğlunun 50 cc’lik ATV’sine atlayıp bir koşu getiriyor benzini. Qute mutlu, ben mutlu.
Abi benzini almaya gidince marketten bir şeyler almıştım teşekkür niyetiyle.
Boş benzin bidonuyla birlikte browniyi de uzattım, ilk önce almak istemedi ama ısrarlı olunca ben kazandım.
Meğer bakkalın sahibiymiş Sinan abi. Çok kral adam, pansiyonlarında ağırlamak için davet etti. (Benzinimin orada bitiyor olması ve bir davet almam hiç yabancı gelmedi, aynı kuzey seferine çıkarken güzel tesadüfler yaşamam gibi. Evet, yolculuk başlamıştı artık.)
Neden çok kral; beni karşılıksız ağırlaması gerçekten bir yana, yaşama sevinci olan, muazzam bir dinleyici. Keşke vaktim olsa da saatlerce anlatsam yol anılarımı, lavanta tarlası maceralarını dinlesem.
Yolunuz Alçıtepe civarına düşerse, konaklamak için markete gelin sizi yönlendirsinler.
Ah şu hislerim! 30 km sonra olan benzinliğe 500m kala benzin bitti. Muazzam! :) Sabah yürüyüşü için de iyi oldu. Neymiş yaklaşık 50 km gidiyormuş yedekte.
Akıyoruz aşağıya yavaştan. Küçükkuyu-Assos yolunda Neverland Camping’deyim. Hatta beyaz yakalı abileri de davet ettim, içlerinde ilk defa kamp yapanları var. Hayırlı bir iş yaptım. Normalde kamping insanı değilim, ama burası arkadaşımın mekanı. Bu sezon açtı, daha tazecik. İstanbul kaosunda işini gücünü bıraktı, fıstık gibi yerde yaşayacak artık.
Nisan’da Ege’nin kuzeyi soğuk olur sanıyordum, ama harikaymış. Kuzeyde soğuk denizlere alıştığımdandır belki. :P Geceleri de pek güzel, tesis olmadan olmaz kamp yapamam diyorsanız eğer bir bakın. (neverlandcamping.com)
Üç günün ardından sıcak denizlere doğru yolculuğa devam.
Patricia’ya en son CBF 1000’imle gelmiştim, tam buradan kamp fotoğrafımı çekmiştim hatırlayanlarınız vardır belki.
Grupla beraber ilk çılgın sürüşümüzü burada yaptık. Tozu dumana katmak çok eğlenceli. Hep aklıma bu araçlarla ralli düzenlense nasıl olur diye geliyor böyle yollarda peş peşe tempolu giderken. Qute Cup Championship! :D
Akhisar’da tanıtım etkinliğinden sonra Manisa’ya biraz gecikmiştim. Daha önce pek bilgi sahibi olmadığım Spil dağında kamp planım vardı.
Uzun süren tırmanışın sonlarına doğru serbest dolaşan yabani at sürüleriyle karşılaştım. Her ne kadar ürkütmek istemesem de huzurlarını bozduğuma eminim. Zirveye çıkıp tulumun içine yumulup bir güzel uyuyasım vardı. Hava buz gibi bu arada, soğuğu meşhurmuş.
Hedefe ulaştıktan sonra nereye çadır kurabilirim diye görevlileri buldum. Durumu anlattım, amma:
Zirvede bine yakın yabani at varmış. Erkek atlar, sürüyü korumak için biraz asi davranırmış. “Tek başına çadır güvenli olmaz, kurtta gördük geçen aksam. Sen kampları kampingden ibaret sanıyorsun galiba.” dediler benim gibi adama. İzinler mizinler ve kamp ÜCRETİ de (25 TL) dahil olunca konuya, tamam tamam gidiyorum dedim. :D Niyetim geri dönüş yolunda Manisa manzaralı bir yere kamp atmaktı, ama motor gibi degil ki her gördüğün yere giremiyorsun. :( Sonuç olarak; bu araba nazlansa da Spil’e çıktı, ben de kamp yapacağım desem de otelde kaldım. Güzel kısmı, bol bol at gördüm. Çok güzeller!
Seferhisar yolu üzerinde Bahadır adası kenarı kamp için güzel görünüyordu. Gün sonuna denk gelmiş olsam değerlendirecektim. 38.125425 26.833773
Şehirleşmeyi bizler çirkinleştirmişiz. Milattan öncesine dayanan bu yapılar kimlerin elinden geçmiş, farklı farklı kültürlerin izlerini taşıyan Efes’e en ufak rahatsız edici bir detay eklenmemiş sanki. İnsanlardaki sahtelik ve iticilik acaba yaptıkları yapılara da aktarılıyor olabilir mi? Bugün gidip baksak -sözde medeniyetten uzak kalmış- yayladaki ahşap evde de o sıcacık huzur var.
Hani gözlerini kaparsın, sevdiğin kadının kokusunu hissedersin ya bazen; o his, o koku burada da var. Gözlerin kapalı da olsa hissediyorsun nerede olduğunu.
Pazara giden yolun Celsus Kütüphanesinden geçmesi gibidir, güneye inerken Efes’e ugramak. Selamlar Sophia, Episteme, Ennoia ve Arete. :)
Denizci adam teknede kalır. :p Çekekte de olsa rüzgar salladı, eski denizdeki günlerim gibi olmasa da. Bu arada karavan planımdan sonra mütevazı bir katamaranın yelkenlerini doldurmak fena mı olurdu… :) Sağ olasın Mehmet’im, yolun açık olsun.
Bahsettiğim beton pornosu. Asırlar sonra dünyada yaşam popülerliğini yitirmiş olsa ve haftasonumsu tatillerde dünyaya gelseler. Demezler mi -güzelim hellenistik dönem yapılarının ardından- bunlar da beton pornocularının eserleri diye.
Akyaka hep aklımdaydı Azmak Nehri’nin döküldüğü yeri gözüme kestirdim çadır için. Sezonda izin vermeyebilirler. Alternarif olarak Çınar plajının az ilerisini düşünmüştüm. Burası olmasa oraya gidecektim.
Dalyan’da gün batımı en iyiler listesinde mutlaka üst sıralarda olmalı. Karanlığa doğru ilerlerken gökyüzünün her tonu burada muazzam, sudaki duru yansıma ise burayı diğer gün batımlarından ayırıyor.
Şimdi “Now we are free” çalabilir.
Yola çıkalı bir aydan fazla olmuş, bir o kadar daha sürecek. Neredeyse beş bin km yapmışım, tahminimden eğlenceli geçiyor.
Kutsal topraklarımdayım! Aziz Patara’mın tez canlı kumtepesindeyim. :)
Dertlerimizin dinlenmesini severiz, peki: Psikologlar dertlerinizden kurtulmanıza yardımcı oluyorlar mı, yoksa sizler mi o dertten vazgeçiyorsunuz? Neden dertlerimizden sıkılınca da yeni bir dert buluruz? İşsizlikten ve dört duvar arasında rutini yaşamaktan olabilir sanki. Doğanın gözü sizin cebinizde değil, eğer konuşmak isterseniz de sonsuza kadar çok iyi bir dinleyiciniz olabilir.
Tez canlı diyorum, ayak izlerini acele acele kapatmaya çalışıyor. Her ne kadar ruhum tam bir Oblomov olsa da doğanın izlerimizi örtmesini ve inatla ben böyle kalacağım demesini seviyorum.
10 cevap
ne zamandan beridir gezi haberlerin gelmeyince siteyi ziyaret edeyim dedim, iyi de yapmışım
gezmeye devam :)
sevgiler…
Selamlar :)
Neredeyse iki aydır yoldayım, eğlenceli geçiyor. Güzel içerikler birikti, yoldan sonra başlarım yine paylaşım saldırısına. :)
arac kac bine geldi? aracın artıları ve eksileri neler? yan cam demeyimde yan cam vazifesi goren sefaf cadirlarin cama donme imkani yokmuymuş? aracın otv ve kdv dusulmus fiyatı ne kadar
12.400’de şu an. Artı ve eksilerle ilgili detaylıca yazacağım fırsat bulduğum zaman. 600 liraya komple cam yapabiliyorsun.
ÖTV ve KDV’siz fiyatı 9.818 TL olmalı.
Fotoğraflar da, yazılarda süper. Eline sağlık.
Tesekkur ederim Bahadir.
Amazing
Thanks Gaurav.
çok güzel bir gezi olmuş inan memlekette bilmediğimiz ne yerler varmış dedirttin :)
gri duvarları olan bir ofis içinden bu gezinin okunup izlenmesinin ne kadar ferahlatıcı olduğunu bilemezsin,
bu gezilerin yüzünden bana arabamı sattırıp tekrar motosiklet aldırmana az kaldı:)
selamlar
Teşekkür ederim. Motosiklet varsa kafanda, düşünmeden sat. :))