Outdoor Ekipmanlarım

Seyahatlerimin vazgeçilmezi kuşkusuz o güzel kamplar. Dünyayı görerek tanımak için düştüm yollara; evim, çadırım!
Kampsız yolculuk düşünemeyeceğim gibi, iyi ekipmansız bir kamp da düşünemiyorum. Sert bir havada geçitler oldukça acımasız, ama geceyi geçirmek için bir o kadar da çekiciler. Kötü ekipmanla tüm yolculuk eziyet olabilir, işi başındayken sağlama almak mühim. Eğer sizler de gerçek kamp deneyimlerinin peşindeyseniz, kullandığım outdoor ekipmanlara gözatabilirsiniz.

Daha önce kullandığım çift kişilik çadırların aksine, iç kısımdaki kullanım alanı oldukça geniş. Tamamen açılan ön kapı, huzur barınızı yeşillendiriyor. Özellikle çok güzel bir yerde kamp yapıyorsanız, çadırın içinden Full HD dışarıyı izleyebilirsiniz. Sıcak havalarda ise, hele bir de gölge bulamıyorsanız, ön ve arka kapıları açıp sıcaktan korunabilmek de mümkün. Zaten kamp yapıyor olmak başlı başına bizi mutlu ederken, Marmot’un o motive edici rengine gözlerinizi açmak güzelmiş.

Limelight su alınca Vapor’ı kullanmaya başladım. Yaklaşık olarak benzer özellikteler, kullanımı gayet keyifli. Sırt çantalı aktiviteler için biraz ağırlar. Limelight ile Vapor’ın en sevdiğim yanı, sadece poller kullanılarak bile çadırın kullanıma hazır hale gelmesi. Kazık kullanma imkanının olmadığı yerlerde bile çadır düzgünce kullanılabiliyor. Bu da -sürekli dağlarda ve toprak zeminde- çadır kurmayanlar için avantaj sağlıyor.

İlk yurtdışı yolculuğumda (17.500 km) bu çadırı kullanmıştım. Yaklaşık 40 kurulum yapmıştım. Çok çok memnun kalmıştım. Hatta Gürcistan’da ufak çaplı bir selin içerisinde 3-4 saat kaldığımı ve çadırın hiç su almadığını hatırlıyorum. Marmot ile tanıştıktan sonra bir kampımda daha kullandım ve havalandırmanın yetersiz olduğuna kanaat getirdim. Aslında iki tarafında da kapısı mevcut, yalnız çadırın kumaşı biraz kalınca. Yine de klasik çadırlara göre iyi bir havalandırması var. Çadırın en sevdiğim yanlarından biri hızlı kurulum olması ve çantasının az yer kaplaması. O zamanlar direkt topcasein içine koyabiliyordum.

Loap şişme mat ile 2014 yılında Kuzey yolculuğumda tanışmıştım. 3.8 santimlik kalın yapısıyla büyük konfor sunan matımı Ukrayna’nın bozuk yollarına feda etmiştim. (Güzelce bağladığım yerden düşmüştü. :( ) Tekrar Loap şişme mata kavuşmak güzel oldu. Uzun uzun yollar sonrası rahat bir uyku uyuyayım, ertesi güne de dinlenmiş başlayayım diyorsanız tavsiye ederim. (Bilmeyenler için: Matı çadırınıza serin, kapağını açın, 10 dakika bekleyin kendiliğinden şişecek, en son iki üç nefes de siz takviye edin ve mat hazır.) Tam üç tane Loap mat eskittim, hepsi de patladı maalesef. Genelde vana kısmından bir yerden hava kaçırıyor. Yerden batan bir cisim değil de vana civarındaki malzemeden kaynaklanan bir durum bu. Belirli bir süre kullandıktan sonra hava kaçırmaya başlıyor.

Evet, matın yüksekliği tam 6 cm! Evdeki yatak kadar konforlu neredeyse. :) Tabii toplanıldığında Loap’a göre biraz daha büyük oluyor. Ağırlığı da 2 kilograma yakın. Yani sırt çantalı gezen için hiç de mantıklı olmayan bir mat. Şişirmesi önceki matlarım gibi kolay. Havasını boşaltma işi biraz zahmetli. Özellikle fazla yer kapladığını düşünürsek, sıkı sıkı toplamamız gerekiyor, onun için de matın içerisinde hiç hava kalmamalı. Husky Freak’ımızın biri garip bir şekilde Sanki iç malzemesi çürümüş gibi 100’e yakın yerinden delindi. Diğer mat ise gayet sağlam duruyor.

NanoWave 55, yaz kampları için harika bir tulum. Onu harika kılan küçücük yer kaplıyor olması. El kadar boyutu olan tulum, 680 gram ağırlığında sadece. Eski tulumum onun 4 kat daha büyüğü ama konfor dereceleri ikisinin de 15°! Şunu da ekleyeyim, mumya tipi tulumların görünüşü bile beni huzursuz ederdi, ama endişe ettiğim gibi değilmiş. Artık mumyacıyım!

Motosikletle ulaşabildiğimiz yerlerde her ne kadar ağır kış şartları olmasa da geceleri kamp yaparken sıfırın altına hızlıca düşüyor. Motosiklet kıyafetlerimin korumalarının bile donduğunu hesaba katarsak ne kadar soğuk geceler olduğunu tahmin edebilirsiniz. Lakin Sawtooth’un içinde durum çok daha ateşli. Kış yolculuklarımın en önemli ekipmanlarından biri oldu. Tabii sabahları sıcacık tulumun içinden çıkmak pek de kolay olmuyor. Tek kötü yanı ördek kokmanız. :(

Ördek tüyü tulumuma göre elbette daha fazla yer kaplıyor olsa da çok tatlı bir tulum. Özellikle iç yapısı, kumaşı ve yumuşaklığı çok güzel. Sabah uyandığınızda ördek ya da kaz kokmuyor olmak keyifliymiş. :) Trestles ile sıfırın altında 7-8 derecelerde sorunsuzca sabahladık. Alan sorununuz yoksa, aşırı soğuk noktalara gitmiyorsanız tavsiye edebilirim.

Yaz sıcaklarında o kalın motosiklet ekipmanlarının altında sürekli su kaybederken, termosun içindeki soğuk suyun varlığı bile mutlu ediyor artık. 120 bin kilometrenin üzerinde motosikletle yolculuk yapmış biri olarak, daha önce nasıl olur da tanışmamışım! Koca bir günün ardından dahi soğuk suyum hazır, eminim sıcak bir içecek koyduğumda da uzun süre muhafaza edebilecek. Bu arada özelliklerinde 24 saat sıcak/soğuk tuttuğu yazıyor, yine bir kampa giderken evden su doldurup yanıma aldığım termos, üçüncü günün sabahında bile soğuktu. Tek kötü yanı, 1 litre için çok fazla yer kaplıyor olması.

İki kişilik yiyecekler hazırlamak için önceki tencerelerimize göre daha ideal. İçerisinden bir tanesi büyük, toplam 4 vakumlu kap çıkıyor. İç içe geçebilen kaplar az bir yer kaplıyor. Tencere ihtiyacınız varsa hesaplı ve başarılı bir çözüm olabilir.

Nihayet kahveme kavuştum! Yolculuklarda ne kadar az eşya o kadar pratiklik olsa da varsın yer kaplasın dedim, kahvesiz kalacağıma azıcık daha yük taşıyayım fena mı? (Ah şu kahvesiz yapamam şovları) Çok tatlı bir dizaynı var, kahvesever birini çok kolay tavlayabilirsiniz hatta. İçteki termosu bağlı bulunduğu cezvesinden çıkarıp suyumuzu dolduruyoruz, termosun kapağında da kahve haznesi var, hatta en üstteki kapak aynı zamanda iki tane bardağa dönüşüyor. French pressi ile leziz kahveler hazırlamak çok eğlenceli. İhtiyacımız olan tüm mazemeler de tek bir termosun içinde saklı. Tabii kullanıma bağlı zamanla yıprandı. İlk önce press kısmındaki lastik conta gevşedi, sonra da su kaynattığım cezve, nasıl olduysa paslandı. Normalde Stanley paslanmaz çelik üretiyor, ama çelik üzerindeki koruyucu katman bozulursa çelik de paslanmaya başlayabiliyor.

Aynı french press kahve seti gibi yemek için olan termos da çok kullanışlı. Parçalara ayırdığında mini tencere, yemek saklama kabı ve tabağa dönüşüyor. Yiyecekleri 13 saat sıcak, 11 saat soğuk tutma özelliğine sahip. Böylece hazırladığımız yiyeekleri sıcak bir şekilde daha uzun süre saklayabiliyoruz.

İlk Marmot çadırımın içerisinden footprint (çadır altlığı) çıkmıştı, ama çadırın kumaşı gibi o da sorunlu olduğu için suyun gelmesine engel olamıyordum. Kaliteli ve işe yarar bir footprint arayışına girdiğimde Naturehike’ın ürünlerine ulaştım. Sadece sudan değil; çamurdan, kirli zeminden ve sivri cisimlerden de mümkün olduğu kadar koruyor. Kapalı hali yarım litrelik su şişesinden bile küçük. Hatta yere serip üzerine yayılmak için de gayet kullanışlı. İster piknik yaparken, ister yol kenarı mola verdiğinizde yere uzanırken, isterseniz de plajda güneşlenirken kullanabilirsiniz.

Üst katman montu olarak kullanıyorum, hemen altına Oxford Windproof ceketimi giyiyorum. Daha da soğuksa bir de içlik giyiyorum. Daha da soğuksa dışarı çıkmıyorum. :/ Nefes alabilir, aynı zamanda su geçirmez kumaşı gayet başarılı. Koltukaltındaki fermuarları açtığınızda, uzun yürüyüşler daha konforlu geçiyor.

Hafif ve yüksek nefes alabilirlik özelliği yanında çok yönlü kullanıma sahip. Yıkandığında çabuk kuruması ve üzerine su geldiğinde suyu emmiyor oluşu çoğu zaman hayat kurtarıyor. Kampta çadırın içinde ya da serin havalarda yürüyüşlerde oldukça kullanışlı.

Üzerimden çıkarmadığım, çok severek kullandığım bir pantolonum. :) Dizlerde bulunan fermuarlı bağlantı sayesinde şort olarak da kullanabiliyorsunuz. Aşınmaya dayanıklı kumaş yapısı aynı zamanda esnek bir kullanıma da olanak sağlıyor. Su kaydırıcı kumaşı, kolayca da kuruyabiliyor. Yalnız kamp ateşine yakınsanız dikkatli olmak gerekiyor, havada uçuşan küçük kıvılcımlar pantolonunuza ufak bir delik açabilir.

Puhu termal içliklerini Kutupayısı Outdoor üretiyor ve çok kaliteli yapıyorlar. Güncellenmiş -kış için olan- versiyonunu kullanmadım, ama bunları çok beğendim. Hem üzerinizde güzel duruyor, hem de dikişsiz yapısı sayesinde rahatınızı hiç bozmuyor. Isı yalıtımı konusunda başarılı materyalleri bolca kullanan Puhu içlikleri, vücut ısınızı korumanıza yardımcı oluyor. İçlik ihtiyacınız varsa, kesinlikle tavsiye ederim.

Hayatımda ilk defa sandalet kullanıyorum. Çünkü Uneek’lere gerçekten bayıldım. Kimisine emmi işi gelebilir, ama benim için dünyanın en güzel tasarımı. :) Çok rahat olması bir yana, işçiliği gerçekten başarılı. Yapanların eline sağlık.

Motosiklet yolculuğu bitip iş keşif yürüyüşlerine başlayınca, anladım ki hem motosiklet botu hem de trekking ayakkabısı taşımalıyız. Koskoca ayakkabı 445 gram, spor ayakkabı gibi neredeyse.
Naturel Shape (Doğal Şekil) özelliği sayesinde ayağınızı güzelce kavrıyor ve ağırlık dağılımı eşit olarak yayılıyor bu da büyük bir rahatlık sağlıyor. Goratex yapısıyla da nefes alabilen ayaklar, yağmurlardan ve su birikintilerinden de etkilenmiyor. 2013 yılında Backpacker dergisinin editörün seçimi ödülünü kazanmış.

Bolca özelliği bulunan 18 litrelik çanta, değerli eşyalarımı alıp şehir gezmeye ya da doğa yürüyüşüne çıktığımda çok işe yarıyor. Sırt kısmında hava boşluğu bırakan yapısıyla terlemenin önüne de geçilmiş. Çok uzun süredir kullanıyorum, gerçekten taş gibi çanta. En ufak bir sökülme ya da yırtılma olmadı.

Motosikletsiz yolculuklarımda kullandığım çantam. Harika bir çanta olmasa da iş görüyor. Omurga için çok iyi dizayn edilmemiş olsa da ağır olmayan bir çantayla, sorun yaşamadan yürünebilir. Çantanın üzerinde bulunan gerdirme kayışlarından çantayı kaldırmamak gerekiyor, özellikle havalimanı görevlilerine hatırlatmakta fayda var. Çünkü zayıf bir noktaya dikilmiş ve ağır haldeki çantayı o bölümlerden tutarak kaldırınca kumaş hemen yırtılabiliyor. Hacim olarak, kışlık kamp ekipmanları ve bilgisayarımı alacak şekilde yeterli geliyor. Kamp ekipmanınız fazla yer kaplamıyorsa 50 litrelik çantalara bakmanızı tavsiye ederim.

Neredeyse en sık kullandığım şey Buff’ım. Motosiklet sürerken, hiking yaparken, serin havalarda uyurken…
Çok sevdiğim bir Buff’ım daha vardı ama Bulgaristan’da kamp yaptığım yerde unutmuşum. Normalde geride kolay kolay bir şey bırakmazdım, ama oldu bir kere. :( Buff’ın çeşitli kullanım şekillerini muhtemelen biliyorsunuzdur, yalnız onlarla da sınırlı değil. Mesela aydınlık bir yerde uyumaya çalışırken göz bandı, pet şişedeki soğuk suyu uzun süre soğuk tutabilmek için soğutucu, temiz olmayan bir suyu filtre etmek için süzgeç, terinizi silmek için havlu, kafanızı güneşten korumak için şapka, hatta yeri geldiğinde kadınlar için straplez olarak bile kullanılabilir.

İsveç malı, 118 gram ağırlığında, paslanmaz çelik bir av bıçağı. Eğer sıvı şeylerle teması olduysa kullanım sonrası mutlaka temizleyip kurulayın.

Sevimli bir set yalnız kullanımları çok pratik değil. Mesela kaşığın kalın, çatalın sivri olmaması gibi. Yine de seviyorum, kaliteli plastikten üretilmişler.

Benzin ya da direkt gaz kartuşuyla kullanabilirsiniz. Tecrübeli ellerde benzin ocağı çok mantıklı. Gerektiğinde motosikletin deposundan da benzin alınabiliyor hem. Nurgaz Everest’i bir süre kullandıktan sonra henüz daha seyahatteyken bozulmasından dolayı kullanamaz oldum. Yakıt ayar vanasının bulunduğu yerden benzin sızdırmaya başladı. Kullanmaya çalışmak çok tehlikeli olabilirdi, zaten benzin kaçağı varsa yeterli basınç sağlanamayacağı için ocağı çalıştırmak mümkün olmayacaktı. Boş boş benzin yakıp, bol bol tehlike saçacaktı. :) Bu tarz teknik ekipmanlar almak istiyorsanız; MSR, Kovea gibi markaları tercih etmenizi önereceğim.

Çok uzun zamandır kullanıyorum, oldukça küçük ve pratik. Küçük bir taşıma kabı da var. Benzin ocağı aldıktan sonra yine de taşımaya devam ettim. Zaten çok az yer kaplıyor. Hızlı kullanım için benzin ocaklarına göre daha pratik olması büyük bir avantaj. Hem başıma gelen gibi benzin ocağınız bozulursa, yedekte bulunması iyi oluyor.

Açık havada ocak kullanımında büyük bir enerji tasarrufu sağlıyor. Su kaynatmak için gereken sürenin uzamasına engel oluyor. Siz de kamplarda ocak kullanıyorsanız, kullanmanızı tavsiye ederim. Hatta sıcak şeylerin altına koymak için de kullanmaya müsait.