10.000 km Bajaj Qute Testi

Özellikle asfalttan koptuktan sonra çılgın sürüşlerim başlıyordu. Motor gibi de değil ya, bazı taşlardan kaçamıyorum haliyle. Bazı taşlar dediğim, motorla üzerinden geçsen seni düşürebilecek büyüklükte. Her çarpışma öncesi hassktr ifademle birlikte istemsizce direksiyonu sıkıyordum. Üç değil, beş değil baktım bir şey olmuyor, içimdeki WRC pilotunu ortaya çıktı. Protest parçalar eşliğinde çılgınlar gibi virajlara giriyordum artık, belki de motorumu özlemiştim. Tüm agresif sürüşlerime rağmen, amortisör keçesi bile patlamayan Qute’un çok dayanıklı bir araç olduğuna inandım. Görenlere ve soranlara anlatmaya, ilk olarak çok dayanıklı diye başlıyorum artık. Neye göre dayanıklı dersek, “kullanım amacı dışında maruz kaldığı zorlu şartlarda bile sorunsuzca çalışmaya devam ediyor olması” diyebiliriz. Bu arada şarkı demişken, müzik çaları var. USB girişi, hatta MicroSD kart yuvası bile!

Rakamsal kısımlara değineyim birazda. 216 cc’lik bir motor var üzerinde, bildiğimiz motosiklet motoru. Tek silindir, Bajaj’ın üç bujili teknolojisi. 5500 devirde 13,5 beygir güç üretiyor. 4000 devirde ise 19 newton metre torku var. 10 litrelik (8+2) yakıt deposu mevcut. 5 vitesli ve 399 kilogram ağırlığında, tabii ki geri vitesi de var. Frenler kampana ve hidroliklerle tetikleniyor. 135/70 ölçülerinde 13 inçlik tubeless lastiklere sahip. Buraya kadar Saffet Üçüncü tadında katalogdan ezberlediklerimi aktardım. Tecrübe edindiğim gerçek rakamlara gelirsek: 74 km hıza ulaştığımızda otomatik olarak devir kesici devreye giriyor ve hızımızı 70’e düşürüyor. Sürekli 74 ile gidersek 100 kilometrede 3.9 litre yakıt tüketiyor. 40 ile tatlı tatlı gidersek de 3 litreye kadar düşebiliyor. Son hızına ulaşması yaklaşık 25 saniye sürüyor. %8 eğimli bir tırmanışı ise 4 yolcu varken 45 km/h ile tırmanabiliyor. Ön bagajı, arka yolcu bölümü ve tavandaki taşıma demiriyle birlikte en az yarım Qute kadar eşya taşınabiliyor.

Ruhsatta dört tekerlekli motosiklet (L7) diye geçiyor oluşundan mütevellit güzel avantajları var. Yolun başında Eskihisar’dan Topçular’a 13 liraya gidiyor olmak gülümseten anlardan biriydi. İçinde dört kişi olursa ve bir de gidiş dönüş alırsan kombonun kralı olur. :) Keza yol boyunca motosikletin nimetlerinden yararlanmaya devam ettik. Otoparklar olsun, otoyol ücretleri olsun… Vergilendirme kısmı da (MTV) yine motosikletlerde ki gibi. Yalnız ÖTV’si motosiklet gibi olmamış, o da 250 cc altındaki motorlar gibi %8 yapılsaymış güzel olacakmış fiyatı açısından.

Asıl kullanım alanı şehir içi kısa mesafeler olsa da uzun yollara da gidiyor. İki ay boyunca farklı farklı yollara girdim, her yola geliyor ucundan ucundan ve kesinlikle çok dayanıklı. Manevra kabiliyeti çok yüksek, neredeyse olduğu yerde dönebiliyor. Park etmesi/park yeri bulması motosiklete alışkın olan birine göre çok kolay olmasa da klasik 4.5 metrelik otomobil kullanıcılarına göre nimet. Çöp konteyneri sığacak kadar bir boşluğa dahi park etmek mümkün. Uzun bakım aralıkları ve düşük bakım maliyetleri bir diğer avantajı.

Tanıtım turu boyunca yurdum insanları tarafından en çok sorulan soruları yazayım, olur da bu sayfaya gelirlerse hazır cevaplarla mutlu edeyim.

-Elektrikli mi?
Hayır.
(Cayır cayır motor sesini duydukları halde, elektrikli mi diye soranlara aslında önceki seyahatlerimden alışıktım. Vakti zamanında Anadolu’da CBF 1000’imle yol alırken bir molamda farımın birinin yandığını söylemişti genç adamın biri. Genelde farımın tekinin yanmadığını söylemelerine alışkın olduğumdan, Anadolu gencinin karşısında beynim yanmış cevap verememiştim.)

-Kaç yapıyor?
74 km/h

-“Fitesli” mi?
Evet vitesli.
(Manuel vites sistemine sahip, 5 ileri 1 geri şeklinde. Yine bir tanıtım etkinliğimizden zihnime kazınan bir ifadeyi yazayım: “döşten fitesli”. Bu kadar güzel anlatılamazdı, anahtarı oracıkta vermeliydim.)

-Kaç kuruş yakıyor?
100 km’de 3-3.9 litre arası tüketimi var. Diğer bir söyleyişle 1 litre ile 26-33 km gidebiliyor, ama nolur kuruş olarak ısrar etme vazgeç.

-İçine sığmak için Hobbit olmak gerek!
195 cm biri bindi, 4 parmak vardı daha tavana. O yüksek koltuğa rağmen.

-Bunlar “laylonluydu” camları siz mi taktınız?
Camlar aksesuar olarak satılıyor. (Dört cam 600 TL)

-Isıtıcısı ya da kliması var mı?
Evet ısıtıcısı var, yine aksesuar olarak satılıyor. Klima ise yok.

-Bunların servisi var mı?
Milyon tane servisi var, tüm Bajaj servisleri Qute ile de ilgileniyor.

-Taksit yapılıyor mu?
Bayiler yapıyor olmalı. Web sitesinden de vadeli satış olmalı.

-Yokuşları çıkmaz bu!?
Çıkıyor abi, %10 eğimde vites yükselttim.

-Yanından tır geçse savrulur!?
Yüzlercesi geçti, yanındayız işte. :)

Pekii nelerini beğenmedim, onları da sıralayayım:

-Yakıt deposu girişi L şeklinde ve dar. Yavaş doldurmak gerekiyor. Aynı zamanda hacim olarak deposu çok küçük 200 km’de bir yakıt telaşı oluyor.

-Koltuklar yüksek ve oynama yapamıyoruz. Camlar çok kullanışlı değil, görüşü kısıtlıyor ve havalandırma sağlamıyor.

-Motor gürültüsü alıştığımızın çok üzerinde. Özellikle arkadakiler için rahatsız edici.

-Islak zeminde lastiklerin tutuşu sıfıra yakın, ilk yağmurlu hava tecrübemde önümdeki hız kesici kasis için yavaşlamak istediğimde motorun durmadığını ve lastiklerin kilitlenip aracın aynı hızda ilerlediğine şahit olduktan sonra, yol sulaması görsem bile aşırı yavaş gitmeye başladım. Yağmurda ve ıslak herhangi bir zeminde çok tehlikeli.

-Isıtıcısını çalıştırdığınızda ön cam buhar oluyor ve görüş güçleşiyor.

-Emniyet kemerinin işlevsizliği. Kemer takılı dahi olsa başınızı kapıya, tavana ve ön cama çarmanız mümkün.

-Yakıt tüketimi bana sorarsanız daha düşük olmalıydı, 4 litre sarfiyat çok fazla.

-Çevreyolunda en sağ şeritte bile hızın yetersiz gelmesi, son hıza ulaştığında devir kesiciye girip aniden 5 km/s yavaşlayıp trafikte tehlike oluşturması.

-%7 eğimden sonra hızın 40’a kadar düşmesi.

-Tamamen düz yollar ve tırmanışın çok nadir olduğu yerler için üretilmiş. Sıradan tırmanışların sıcak havada olduğu zamanlarda soğutma suyunu kaynatması. Aslında Spil dağına soğuk bir havada tırmanmıştım, ama üç kere mola vermek zorunda kalmıştım.

-En önemlisi de böyle bir araç için fiyat haddinden epey fazla. 400 cc’lik bir motor, durdurabilen ve kaymayan lastikler ile gürültüsüz versiyonu olur da üretilirse; 15 bin lira civarlarının ideal olduğunu düşünüyorum.