Sis Dağı Yaylası

Eğer arkama dönmez ve bir de kulaklarımı tıkarsam, kendimi dünyanın en güzel yerindeymişim gibi hissediyorum. Burası gerçekten motivasyonunuzu yükseltebilecek özel yerlerden (olabilirmiş). Eksik olmayan bulut manzarasının üzerine bir de mis gibi kokan komar çiçekleri, burayı diğer yaylalardan ayırabiliyor. Yalnıııııız! Tüm büyü bir silah sesiyle aniden bozulabiliyor. O silah sesine karşılık veren başka silah sesi, gürültü döngüsünü başlatıyor. Jandarmayı arasanız da işe yaramıyor. Bu yayla doğuda olsaymış güvenlik güçlerinin baskısını hayal bile edemezdiniz. Terör tam olarak nedir, güvenlik güçleri kimin için vardır sorgulamasını yapmanız için uygun bir nokta, eğer gerçekler ilginizi çekiyorsa! Sis Dağı’nda kaçak yapılanma inanılmaz derecede fazla. Öyle türemişler ki, kanser en derine kadar yayılmış sanki. Bulutlara değil de arka tarafa dönersen iç acıtan sahne ile yüz yüze geliyorsun, görmemek mümkün değil çünkü. Hatta bu görüntüden rahatsız olmayan çok fazla da insan var, bu durum daha da can yakıcı. Aynı silah terörünü normalleştirmeleri gibi, bu çirkin manzaraları da normalleştirmişler, yaylaların içine sıçmışlar. Onlara göre yayla sezonu geldiğinde, Sis Dağı ve benzeri yerlerin canından can gitme sezonu da başlamış oluyor. Şehirlerde baskıladıkları ne kadar magandalık varsa, burası onlar için “cennet”. Umarım en kısa zamanda -zerre çöp kalmayacak şekilde- hepsi temizlenir. Yaylalar gerçek sahiplerine kalır! Amin. :)